Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


www.tiyatrodao.com
 
AnasayfaPortalliAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Alman Tiyatrosu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Asi
Yönetici
Yönetici
Asi


Mesaj Sayısı : 61
Kayıt tarihi : 15/10/07

Alman Tiyatrosu Empty
MesajKonu: Alman Tiyatrosu   Alman Tiyatrosu Icon_minitimeÇarş. Kas. 21, 2007 12:52 pm



Alman tiyatrosu, Batı tiyatrosu içindeki yerini geç aldığından, 18. yüzyıla gelinceye kadar, tiyatroluk etkinlikler kesintisiz sürmüş olmakla birlikte, ulusal biçimini alamamıştır. 15. yüzyıl başı Barok Dönem öncesi Aşman Tiyatrosu’nda dört tiyatro biçimine rastlanır: Kökenleri 10. yüzyılda kiliselerde başlayan, sonra
laikleşmeyle birlikte Pazar alanlarına çıkan kilise oyunları (yortu oyunları,
psakalya oyunları); pagan mevsimli kutlama geleneğini izleyen ve toplumsal eleştiri içeren karnaval oyunları ( Hans Sachs’ın başlıca temsilcisi olduğu bu oyunlar 17. yüzyılda yerini burjuva komedyasına bırakmıştır); Hrowistha von Gandersheim adlı bir rahibenin temsil ettiği, kökenleri 10. yüzyıla uzanan, oynanmak için yazılmamış, komik dialoglar içeren hümanist latin dramı; Almanya’da gezginci tiyatro toplulukları olan ve Eizabeth dnemi İngiliz tiyatrosundan örnekler sunan İngiliz Oyuncuları.


17. yüzyılın başında, böylece, Almanya’da klasik orta sınıf tiyatrosu için gereken bütün koşullar olgunlaşmış bulunuyordu. Barok çağlarda, Almanya’da tiyatro, bütün sınıflara seslenen Cizvit tiyatrosu ile mutlak iktidarı ele geçiren prensliklerde önem kazanan barok oyunlarına tanıklık eder, Alman barok oyunlarının en öenmli temsilcisi A. Gryphius’tur. Karşı-Restorasyon hareketinin ve mutlakçı sarayların bir ürünü olan barok oyunlar Protestanlık’ın gelişmesinin ve akılcılık ile klasikçiliğin bir ürünü olan ve orta sınıfa seslenen tiyatro
hareketini karşısında bulmuştur. Fransız klasikçiliğin olduğu kadar, yine
Fransız acıklı komedyasının ve lirik tragedyasının etkisindeki, Shakespeare’e
dönük, çağının hümanist idealleriyle beslenen Aydınlanma Dönemi Alman Tiyatrosu Gottched, Schlegel, Klopstock ve en başta Lessing adlarıyla tarihteki yerini alır. Fransız klasikçiliği ile akılcılığına ve toplumsal düzensizliğe biraysel
başkaldırıyı temsil eden Sturm und Drang akımı,Lens, Goethe ve
Schiller’in ilk oyunlarıyla önromantik tiyatro olarak gösterilir.


18. yüzyılın sonu, Alman tiyatrosu’nun Goethe ve Schiller’in damgalarını vurdukları klasik dönemidir.(1794-1805) 17. ve 18. yüzyıl, burjuvazinin gelişmesine koşutluk içinde, saray tiyatrosundan kent tiyatrosuna ve ulusal tiyatroya geçiş sürecini oluşturur. Klasik dönem tiyatrosuna bir tepki olarak ortaya çıkan romatisizm, Strum und Drang’ın bir devamı olduğu kadar, tiyatroya da akılcılığın donukluğuna karşı coşkusal hareket kazandırma çabası olmuştur. Tirck, özellikle de Hölderlin ve Kleist, romantik dönem Alman tiyatrosunun başlıca temsilcileridir; İffland ve Kotzbue ise, duygusal evcil oyun geleneğini
sürdürmüştür. Romantisizme doğal bir tepki olarak gerçekçilik, 1830 ve 1848
Devrimleri arasındaki dönemde, Junges Deutschland (Genç Almanya)
hareketi olarak tarihteki yerini almıştır; bu hareketin en büyük adı, çağının
siyasal ve felsefi en radikal oyun yazarı olan Georg Büchner’dir. Devrimcilerin
1848 Devrimi’nden kalıcı kazanımlar sağlayamamsı, Alman Tiyatrosu’nde devrimci olmayan, siyaset dışı “sanatsal geçekçilik” akımının doğmasına yol açmıştır; Genç Almanlar’ın radikal gerçekçiliğine karşı, bireyin psikolojisine yönelen sanatsal gerçekçilik, Hebbel, Otto Judwig ve G.Freytag adlarıyla anılır. Bu
dönemde Meiningen Dükü, II. George, alman Tiyatrosu’na ilk kez yönetmen
tiyatrosunu ilke ve kurallarıyla birlikte getirmiş; Wagner ise gesammtkunstwerk
(bütünsel sanat yapıtı) anlayışını temellendirmiştir.


Alman Tiyatrosu’nun tarihsel diyalektik gelişim sürecindeki ir sonraki uğrak, sanatsalcılığa karşı gerçekçi eğilimi doruğa çıkaran natüralist tiyatro olmuştur. Yeni Alman İmparatorluğu’nun hızlı sanayileşme döneminin bir karşılığını oluşturan ve Fransız natüralizminin güçlü etkilerini taşıyan Alman natüralizmi, toplumsal ve kültürel bilinci yeniden sahneye getirmeye çalışmıştır; Alman natüralist tiyatrosu, başta, Hauptmann olmak üzere, Hauptmann ve Sudermann ile Freie Bühne’yi kurup oyunculuk tiyatrosunu geliştiren Brahm adlarıyla gösterilir.

1900’lerden sonra Alman Tiyatrosu’nda yeni-klasikçilik ve yeni-romatisizm eğilimlerine tanık olunmuştur. Ancak I. Dünya Savaşı döneminin en güçlü akımı, natüralizmden toplum eleştirisini, yeni-romatisizmden de gizemciliği ve bireysel ruhu alan dışavurumculuk olmuştur. Kapitalizme, savaşa ve kitle toplumuna radikal bir bireysel başkaldırı olan dışavurumcu Alman Tiaytrosu, çağdaş Alman
Tiyatrosu’nun en kendine özgü ve etkili tiyatrosu olmuştur. Barlach,
Hasenclever, Kaiser ve Toller gibi yazarların başını çektiği dışavurumcu
tiyatro, aynı zamanda, G. Fushs, L.Jessner, J.Fehling, E.Engel ve politika
tiyatrosunun temsilcisi E.Piscayor gibi, yalnızca Alman Tiyatrosu’na değil,
çağdaş dünya tiyatrosuna damgasını vurmuş ve yönetmen tiyatrosu ile sahnelemede devrim yapmış yönetmenlerle anılır.


Dışavurmcu tiyatro, toplumsal dönüşümlerin salt tinsel başkaldırmayla gerçekleşemeyeceğinin anlaşılmasıyla 1920’lerde son bulmakla birlikte, burjuvaca yaşamın sert bir dille eleştirisi, başlıcalıkla Wedekind ve Sternheim’ın oyunlarıyla sürerek, dışavurumcu tiyatro çizgisinden gelen Brecht’te niteliksel bir dönüşüme uğrayarak epik tiyatronun doğuşuna olanak vermiştir.

1933’te Hitler’in iktidarı ele geçirmesiyle birlikte, komünist, sosyalist, liberal ve Yahudi yazarlar, ülke dışında sürgün yaşamak zorunda kalmışlar, bu dönemde, Alman Tiyatrosu, yurtdışında sürgün tiyatrosu olarak sürerken Almanya’da da Nazi tiyatrosu olarak sürmüştür. Bütün bütüne nazi faşizminin propagandası doğrultusunda, Alman ırkçılığını ve milliyetçiliğini işleyen Nazi dönemi tiyatrosu,
siyasal-kültürel bir tapınma biçimi olmuş, bu arada, Kolbenheyer, Möller gibi
oyun yazarlarını yetiştirmiş; Berlin’de Staatstheater, yönetmen Gründgens’in,
Deutsches Theater da yönetmen Hilpert’in elinde, Nazi dmneminin klasik
tiyatrosu olmuşlardır.


1945’te Almanya’nın kurtuluşu, Alman tiyatrosu tarihinde yeni bir dönemi başlatmıştır. Bu dönem Almanya’nın Federal alman Cumhuriyeti ve Demokratik Alman Cumhuriyeti olarak ayrılması dönemidir. Böylece, Alman Tiyatrosu, Demokratik Alman Cumhuriyeti’nde, Brecht’in dönmesiyle birlikte, Berliner ensemble tiyatrosunda epik tiyatro olarak odaklanmıştır. Demokratik alman Tiyatrosu’nun başlıva oyun yazarları, Wolf, Brecht çizgisini sürdüren Heiner Müller, Helmut Baierl, Peter Hacks ve Volker Braun; başlıca yönetmenleri, yine Brecht çizgisini sürdüren B. Besson, Palitzsvh ve Wekwerth olmuştur; Heiner Kipphardt ile Helmut Lange gibi günümüzün önemli yazarları ise, Demokratik Almanya’ dan Federal Almanya’ya geçmişlerdir. Federal Alman Cumhuriyeti’nde tiyatro, özellikle federal eyaletlerde ve eyalet başkentlerinde tiyatro etkinlikleri olarak gelişim göstermiştir. Federal alman Cumhuriyeti’nde 2. dünya savaşı sonrasında oyun yazarlığı, başlıcalıkla, geçmiş Nazi dönemiyle hesaplaşmayı, savaşın etkilerini ve çağdaş toplumsal sorunları ele alır.

Son dönem Alman Tiyatrosu’nun başlıca oyun yazarı adları, Wolfgang Borchert, Leopold Ahlsen, Stefan anders, Ulrich Becher, Carl Zuckmeyer, Günter Grass, Peter Weiss, Martin Wasler, Tankred Dorst, B. Strauss, W.Hildesheimer, Enzensberger ve Kroetz; başlıca yönetmen adları ise Sellner, Schalla, Stroux,, Stein, Zadek, Grüber, Heyme, Peymann, Rudolph ve Ciuli’dir.



Alman Tiyatrosu günümüzde birleşme sonrası en son dönemine girmiş bulunmaktadır.

Aziz Çalışlar
Tiyatro Ansiklopedisi
Kültür Bakanlığı Yayınları

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Alman Tiyatrosu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Arjantin Tiyatrosu
» Hint Tiyatrosu

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Değişimin Başlıkları :: Tiyatro-
Buraya geçin: